'Bahçeli’nin girişimini samimi, ciddi ve hilesiz bir şekilde destekliyoruz'


Barış girişimlerini destekleyen STK’lar somut adımların atılmasını istiyor.

DAKTİLO NEWS (ÖZEL HABER) Bir süre önce MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ve Kürt sorunu ile ilgili yaptığı açıklamanın ardından STK’lardan destekleyici açıklamalar gelmeye devam ediyor. 

Yıllardan beri yaşanan çatışmalar sonucunda Türkiye toplumu derinden yaralar aldı. Yaşanan amansız acıların son bulması noktasında umut verici bir çözümün kapılarının aralandığı ve bu girişimin desteklenmesi gerektiği kanısı toplumsal barış adına atılan önemli bir adım olarak yorumlanıyor.

Genel anlamda toplumun bütün kesimleri tarafından benimsenen bu umut verici açıklamalar sivil toplum kuruluşları yetkililerinden de destek görmeye devam ediyor.

Konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ege Ağrı Kültür Federasyonu toplumsal barışın önemine dikkat çekti.

Federasyon Başkanı Erdal Alaca, “Kürt sorununun demokratik çözümü için soyut söylemlerden somut adımlara geçiş için acil çağrıda bulunuyoruz" dedi.


Ege Ağrı ve Kültür Federasyonu yönetimi olarak toplumsal barışın önemine değinen Başkan Erdal Alaca bu girişimin daha da güçlendirilerek olgunlaşması için ellerinden gelen bütün çabayı göstereceklerini belirterek şöyle dedi:

* “Bugün, Türkiye’de barış ve özgürlük ile taçlanacak, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmenin zamanıdır. Son günlerde Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla yeniden tartışmaya açılan "Kürt Sorunu" yalnızca bir etnik ya da bölgesel mesele değil, aynı zamanda demokrasi, insan hakları, ekonomik, hukuk ve toplumsal barışın temel meselesidir.

* 50 yıldır süren çatışmalar ve kronikleşen sorunlar, sadece Kürt halkını değil, tüm Türkiye’yi derinden yaralamış; ekonomik, sosyal ve siyasal açılardan büyük kayıplara yol açmıştır. Artık bu acıları sona erdirmek ve barışı tesis etmek için söylemlerin ötesine geçerek tarafların somut adımlar atması elzemdir.

* Biz sivil toplum kuruluşları olarak, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.”


Alaca, Türkiye’nin tüm renklerini, seslerini ve kültürel zenginliklerini kucaklayan bir çözüm için aşağıdaki maddelerle kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz:

1-BARIŞÇIL ÇÖZÜMLER

Silahlı mücadelenin sona ermesi için tüm taraflar barışçıl yöntemlere yönelmeli ve bu süreçte öncelikle çatışmasızlık ilkesi benimsenerek sivil toplum kuruluşları ile bağımsız uluslararası gözlemciler etkin bir şekilde rol almalıdır. 

2- ORTAK İRADE VE EYLEM PLANI 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) temsil edilen tüm siyasi partiler, Kürt meselesinin çözümü için ortak bir irade ortaya koymalı ve acil bir ortak  eylem planı oluşturmalıdır.

3- ŞEFFAF VE UZLAŞMACI DİYALOG

Toplumsal barışı sağlamak adına tüm tarafların katılımıyla şeffaf, kapsayıcı ve uzlaşmacı bir diyalog süreci başlatılmalıdır.

4- İNSAN HAKLARI VE HUKUKUN GÜÇLENDİRİLMESİ 

İnsan hakları ihlallerine, ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı evrensel hukuk normlarına uygun güçlü adil yargı mekanizmalar geliştirilmelidir.

5- KÜLTÜREL HAKLARIN ANAYASAL GÜVENCESİ

Ülke halklarının temel hakları, kültürel kimliği ve dil hakları anayasal güvence altına alınmalıdır.


EPÖZDEMİR: KÜRT MESELESİ MAĞDURLARIN VE MAZLUMLARIN MESELESİDİR

İzmir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Derneği başkanı Alaattin Epözdemir ise uzunca bir süredir Türkiye’yi kuşatan sertlik yanlısı şahin politikaların egemen olduğu tablonun MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son dönemdeki çabaları ile artık değiştiğini ifade ederek, barış ve huzura katkı sağlayacak her adımı önemsemek ve desteklemek gerektiğini vurguladı.

Alaattin Epözdemir, Türkiye’nin dünden bugüne uzanan ekonomik, toplumsal ve siyasal hayatı etkileyen yapısal sorunlarının yüz yıllık Kürt meselesinden kaynaklı olduğunun altını çizerek şunları söyledi: 

“Esas itibarıyla Kürt meselesi, bir haksızlığın giderilmesi, bir yanlışın düzeltilmesi, bir hakkın iade edilmesi meselesidir. Bu anlamı ile Kürt meselesi mağdurların ve mazlumların meselesidir.

Kürt meselesinin hakkaniyet ve adalet çerçevesinde, barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü mümkündür. Bizim için barış, başlı başına bir yoldur ve barışa olan inancımız tamdır. 

‘BU KADİM COĞRAFYADA ÇATIŞMA, ŞİDDET VE GÖZYAŞI İSTEMİYORUZ’

Kürt meselesinin çözümü için Türkiye’de adil ve demokratik değerleri güçlendirmek, bir arada yaşam anlayışını geliştirmek gerekir. Bu doğrultuda katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla, siyasal ve toplumsal sorunları, çağımızın koşullarına uygun şekilde çözme iradesi ile yola çıkan, çaba harcayan anlayışlar bizim açımızdan önem arz ediyor.

‘DAHA İYİ BİR TÜRKİYE’NİN MÜMKÜN OLDUĞUNU BİLİYORUZ’

Yapısal sorunlarını aşmış, çağdaş dünya ile entegre olmuş, özgür, demokratik ve bereketli bir Türkiye’nin yolu Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik zeminde, hakkaniyet ve adalet temelinde çözümünden geçmektedir. 

YENİ ANAYASA VURGUSU

Katı merkeziyetçi siyasi sistemin yerine âdem-i merkeziyetçi bir anlayışın egemen olması, Türkiye’nin çok dilli, çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli yapısına uygun yeni bir anayasanın yapılmasını elzem olarak görüyoruz. Bu perspektifle daha adil, daha demokratik, daha müreffeh bir Türkiye’ye yönelik çabaları önemsiyor, değer veriyor ve bu çabaları destekliyoruz.

‘GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ’

Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve her kesime umut veren, vicdan sahibi kişilerin, liberal, demokrat ve barışseverlerin, Türkiye’de demokrasi ve değişimden yana olan tüm kesimlerin desteğini alan barış, müzakere ve diyalog sürecini önemsiyor, değer biçiyor ve büyük bir memnuniyetle destekliyoruz. Barışın, huzurun, refahın ve adaletin egemen olduğu bir Türkiye mümkündür.


MİHYAZ: ‘EN KÖTÜ BARIŞ EN İYİ SAVAŞTAN İYİDİR’

Botan Federasyonu ve İnsanlığa Hizmet İçin Varız Derneği başkanı Özgür Mihyaz ise ‘En kötü barışın en iyi savaştan daha iyi’ olduğu felsefesi çizgisinden süreci değerlendirerek, savaşların kaybetmeye yönelik olduğunu, barışın ise yaşamın bütün alanlarında kazanımların temel kaynağı olduğunu hatırlattı.


‘ANADOLU’NUN KAPILARINI BİRLİKTE ARALADIK’

Tarihsel boyutuyla Anadolu’ya girişten günümüze dek Kürtlerin ülkeyi inşa etmeye ortaklık ettiğini aktaran Özgür Mihyaz, “1071’de Alparslan Anadolu’ya giriş yaparken o dönemin Mervani Kürt devleti en iyi 10 bin askeriyle destek vererek bu vatanın kapılarını araladı. Aynı şekilde kurtuluş savaşı döneminde ve cumhuriyetin kuruluşunda da aynı durum devam etti. Bunlar unutulmaması gereken önemli konulardır. Günümüzde ise uzun yıllardan beri süregelen ve ülkeyi her açıdan geriye götüren adeta kangren haline dönüşen Kürt sorununun kalıcı çözüme kavuşması kaçınılmazdır. Bunun için de kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik, özellikle de demokratik ve hukuksal anlamda gerekli çalışmalar eksiksiz bir şekilde yapılarak 21. Yüzyıl çağdaş dünyasına yakışır anlamda acılarla toprakları yoğrulan coğrafyamızda kalıcı barışa ihtiyaç duyulmaktadır. Tam da bu noktada Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı girişimi sonuna kadar samimi, ciddi ve hilesiz bir şekilde destekliyoruz” dedi.  

     


Daha yeni Daha eski